Kız Kulesi, İstanbul Boğazı'nın girişinde küçük bir ada üzerinde inşa edilmiş tarihi bir yapıdır. İstanbul'un simgelerinden biri olan bu kule, geçmişte deniz feneri ve gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Aynı zamanda turistler ve aşıklar için popüler bir ziyaret noktasıdır.

Kız Kulesi hakkında birçok efsane ve hikaye anlatılmaktadır. Bunlardan en bilinenlerinden biri, Osmanlı döneminde bir kralın kızını korumak amacıyla kulede yaşatmasıdır. Kehanete göre, kralın kızı 18 yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak ölecektir. Bu kehaneti duyan kral, kızını denizin ortasında bulunan bu kuleye yerleştirir. Ancak, bir gün kuleye gönderilen bir meyve sepetinin içinden çıkan yılan, prensesi sokarak öldürür. Kral, kızının tabutunu demirden yaptırarak Ayasofya Müzesi'nin giriş kapısının üzerine yerleştirir. Tabutta bulunan delikler, yılanın prensesi rahat bırakmadığını göstermektedir.

Kız Kulesi, Üsküdar'ın sembolü haline gelmiş olup Bizans dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. M.Ö. 24 yıllarına kadar uzanan tarihi ile Karadeniz'in Marmara Denizi ile birleştiği noktada, küçük bir ada üzerinde inşa edilmiştir. Bugün görülen kulenin temelleri ve alt katının önemli kısımları Fatih Sultan Mehmet dönemine aittir. Kule, Sultan II. Mahmut döneminde bugünkü şeklini almış ve üzerinde Hattat Rasim'in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğra bulunmaktadır.

Yunan döneminde bir mezar olarak kullanılan bu ada, Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak hizmet vermiştir. Osmanlı döneminde ise gösteri platformu, savunma kalesi, sürgün istasyonu ve karantina odası gibi çeşitli işlevler üstlenmiştir. Kız Kulesi, ana görevi olan deniz feneri işlevini de hiçbir zaman kaybetmemiştir.

2000 yılında restore edilen Kız Kulesi, günümüzde kafe ve restoran olarak hizmet vermektedir. Ziyaretçiler, Salacak ve Ortaköy'den sandallarla kuleye ulaşabilmektedir. Tarihi ve romantik atmosferi ile İstanbul'un en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir.

Geçmişte Kız Kulesi, Boğaz'dan geçen gemilerden vergi almak amacıyla kullanılmıştır. Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine izin verilmiştir. Ancak, bir süre sonra kule bu zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakası'na doğru yıkılmıştır. Bugün suyun içine bakıldığında bu yıkıntılar görülebilmektedir.

Kız Kulesi, İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerinden biridir. Efsaneleri, tarihi ve günümüzdeki işlevi ile her zaman ilgi çekici bir yapı olmuştur. İstanbul'u ziyaret eden herkesin görmesi gereken bu eşsiz yapı, geçmişten günümüze uzanan hikayeleri ile büyüleyici bir deneyim sunmaktadır.